Değişimde İnsanın Rolü
İnsan, her şeyin başında ve sonunda yer alan, her olayın nedeni, doğan bütün sonuçların muhatabıdır. Ya da diğer bir deyişle maddeciliğin de, maneviyatçılığın da merkezidir. Her şey onun için yaratılmış ve onların yönetimi için kendisine vekalet verilmiştir. O halde kötülüğü engelleyecek, iyiliği gerçekleştirmek için gayret gösterecek de odur. Yani iyiye ve kötüye giden bütün değişim çabaları onun tarafından yapılacaktır.
Yani aklına uyduğunda yükselecek, nefsine uyduğunda alçalacaktır. Maddi çıkarlarla tatmin olmayı deneyip, maneviyatta boşluğa düşecek olan odur. Manen tatmin olup, maddiyatta sıkıntı çekecek yine odur. Ya da yaratıcısının yoluna girip hem dünyayı, nem de ebedi geleceğini kurtaracak yine insandır.
Yaratıcının en mükemmel şekilde yaratıp, aşağıladığı yine odur. O halde değişimin merkezinde yine insan olacaktır. Değişim çabası çok boyutlu bir yapı gösterir. Dünyayı değiştiren olaylara ve insanlara baktığımızda hep akıl, bilgi ve inancın birlikte olduğunu gözlemekteyiz.
Aklın ürünü düşüncedir. Düşünmek, yorumlamak, nedenleri ve sonuçlarını mukayese etmek ye sonunda bir fikir sahibi olmak bu işin başlangıcıdır. Tıpkı insanlar gibi toplumlarda ortak düşünme mekanizmasına sahiptir. Toplu düşünce daha sağlam ve daha etkili olacak bir düşünme tarzıdır.
Düşüncesi olmayan, bir fikri olmayan insanın değeri şüphesiz daha azdır. Her fikir önce hayalle başlar. Bilim bu hayali olabilirlik ölçülerine göre plana dönüştürür. Akıl, bu planın ihtiyacı olanları bulur. Tecrübe ve çalışma bu hayali gerçeğe dönüştürür. Değişim artık bir mühendislik konusu dâhi olmuştur. O halde düşünen ve hayal kuran insan fikirsiz insandan daha önemlidir. Tıpkı yüce Allah’ın dediği gibi “Hiç bilenle, bilmeyen bir olur mu?” ya da başka bir ifade ile “Alimin mürekkebi, şehit kanından üstündür”
Değişimin mimarı olacak insan, önce kendini değiştirmelidir. Tıpkı Yunus Emre’nin dediği gibi “İlim ilim bilmektir. İlim kendini bilmektir. Sen kendini bilmezsin. Bu nice okumaktır”
Onun için, fikri olan insanlara saygı gösterelim. Biz onların fikirlerini beğenmezsek de onları dinleyelim. Onlara karşı olan fikirlerimizi özgürce ifade edelim. Onlarla karşılıklı fikir tartışmaları yapalım. Göreceksiniz onlar sizden, siz onlardan yararlanacaksınız. Düşünmeyi ve fikir beyan etmeyi suç olmaktan çıkaralım. Tek bir şartla. Başkalarının özgürlük ve fikirlerini engellememek şartıyla.
Bu memleketin sağı da, solu da bizimdir. Bir olalım. fikir zenginliğimizi ve insan haklarını koruyalım. İnsanı “Yaratandan ötürü hoş görelim” Yasalarımız gereği bir birimize katlanalım. Göreceksiniz, bu ülkeden ne insanlar çıkacak, neleri değiştirecekler. O halde geleceğimizi düşünen, iyi eğitim almış, halktan kopmamış bilimi kendine rehber edinmiş akıllı insanlarımızın ellerinde yükseltecektir. Onları koruyalım ve destekleyelim…