Aile yapısı ve yönetici davranışları

Toplumun her kademesinde görev yapan yöneticilerimizin çalışma ve davranış biçimlerinin, çocukluk dönemlerinde şekillendiğini pek çoğumuz bilmiyor. Oysa hangi işi yaparsanız yapın aile yapımız ve çocukluk döneminin izleri hayatımızın sonuna kadar bizi takip ediyor. İşte bunun için 0-6 yaş eğitimi hayatımızda çok önemli bir yer tutuyor. Örneğin; Kadının aktif, erkeğin daha az aktif olduğu aile tipinde, eğer  kadın iyi bir annelik görevi  yapabiliyorsa ve çocuğun  eğitimine sevgi ve anlayışı ” yansıtabiliyorsa, çocuk sağlıklı” gelişiyor. Babanın desteğinin derecesi de yüksek olursa, çocukluk dönemi uygun bir yetişme ortamı sağlıyor. Bu şekilde yetişen insanlar sonraki yıllarda yöneticilik görevi yaparken, idare ettiği insanlara karşı davranışları da daha dengeli ve hoşgörülü oluyor. Katılımcı ve otoritesini insanlara gönüllü kabul ettiren bir lider yönetici tipi ortaya çıkıyor.

Aynı yapıdaki başka bir ailede kadın, iyi bir annelik yerine sert, acımasız ve mutluluk veremeyen bir yetiştirme metodu uyguluyorsa çocuk dengeli ve sağlıklı gelişemiyor. Buna yokluk, geçim sıkıntısı ve diğer kötü şartlar eklendiğinde, yetişme şartları daha da olumsuz hale geliyor. Böyle bir ortamda yetişen insanlar sonraki yıllarda yöneticilik görevi yaparken,
idare ettiği insanlara karşı ,  narsist (acımasız), hoşgörüsüz, kinci davranışlar gösterebiliyor.

Çocukluk yıllarında elde edemediği paraya, ilgiye ve takdir edilmeye daha önem verir bir kişilik yapısına dönüşüyorlar. Özellikle böyle yöneticiler bir üst makama atanabilmek için, veya bir yere aday olabilmek için her yolu deneyebilirler. Çünkü çoğunlukla megaloman bir yapı söz konusudur.

İşte kötü yöneticilerde -gördüğümüz bilgisizlik,   . tecrübesizlik, insiyatif kullanmama v.s gibi konuların yanında, aile yapıları ve yetişme dönemlerindeki olayların izleri de etkili olmaktadır. Kötü şartlarda yetişen ve ezik büyüyen yöneticilerin farklı farklı davranışları da kendini gösteriyor. Bu tip yönetici davranışları arasında kimseye güvenmemek, aşırı kontrol etme duygusu, yetki devretmemek, başkalarını küçümsemek v.s gibi davranışlar sayılabilir. Ama konu maddi çıkar sağlamak / olunca, bu tip yöneticiler hemen kişilik değiştirirler. Onların para kazanmak veya rüşvet almak gibi konularda ne yasalara, ne de ahlaki   . değerlere saygıları vardır. Adeta çocukluk yıllarının intikamını alırcasına servet kazanma hırsı ile doludurlar.

Bu duruma ters örnekler de vermek mümkündür. Çocukluğu yokluk içinde geçmiş, zor şartlarda okumuş, hatta öksüz büyümüş başarılı pek çok yönetici gösterebilirim. Ama bu başarıların arkasında iyi bir aile terbiyesi, dini tevekkül, çok çalışma ve özveri vardır. Özellikle Allah vergisi zeka ve genetik faktörler pek çok insanın başarılı yönetici olmasına neden olmuştur. O ; halde yönetici yetiştirme eğitimlerinde, aile yapılarından. kaynaklanan sorunları da dikkate almak yerinde olacaktır.

Kamuda ve özel sektörde yer alan kuruluşlarda görev yapan yöneticiler bu yönlerini geliştirmek zorundadırlar. Çünkü modern yönetim bilimi, artık psikoteknik testler ve kişilik araştırmaları yaparak, yöneticilerin ruhsal yapılarını tespit etmekte ve ona göre sorumluluk vermektedir. Bu konuda başarılı, uygulamalar çoğunluktadır. Özellikle halkla ilişkilerde bulunan yöneticilerin aile yapıları ve çocukluk dönemleri iyi incelenmelidir.