Belediye Personeli Üzerine
Adapazarı Belediyesi’nden Büyükşehir Belediyesi’ne uzanan gelişmelerin gösterdiği bir gerçek; de, belediye personelinin ve onlarla ilgili işlemlerin profesyonellikten uzak bir şekilde yönetildiğidir. Belediye şehir hizmetleri için yeterli kadroyu Ankara’dan alamamıştır, yeterli kadrolar alınamadığı için de belediyenin personel sistemi zorlanmaktadır. Bunu yaparken ise, zaman zaman kanunsuz ve hukuka uymayan uygulamalar yapılmaktadır.
Örneğin; Avukatlık ve Mühendislik tahsili yapan insanlar, işçi gibi gösterilerek istihdam edilmiştir. Ancak idareciliğin gereği olan yetkili imzaların bu kişiler tarafından atılamaması sorun yaratmıştır. Ayrıca mesleki oda yönetmelik ve uygulamalarına uymayan bu gelişmeler, belediye idaresinde ikilik yaratmaktadır. Sakarya Barosu’nun bu uygulamaya nasıl baktığını doğrusu merak etmekteyim. Aynı durum Mühendis Odaları için de geçerlidir.
Ayrıca, hiçbir vasfı bulunmayan işçi kadrosundaki bazı insanları yüksek maaşlarla “Koordinatör” olarak, devlet memurları kanununa göre görev yapan belediye müdürlerinin üzerinde görevlendirmek kanun ve yasaları uygun değildir. Bu hem adaletsiz nem de kayırmacı bir uygulamadır. Ayrıca büyük bir suç teşkil eder.
Belediyenin işçi ücretleri toplu iş sözleşmeleri ile düzenlenir. Bu düzenlemelere uymayan bazı kişilerin astronomik ücretler alması ve üstelik yetkileri olmamasına rağmen fiilen yöneticilik yapmaları yasal değildir. Olsa olsa Kitabına uydurmak olarak tarif edilebilir. Astronomik ücretler için tek yol belediye başkanının kişiye gösterdiği başarı üzerine “Liyakat zammı” vermesi ile olabilir. O halde bu kişilerin gösterdikleri başarılar ispat edilmelidir. Fedakarlıkları belgeler yansımalıdır.
Yönetici kadrolarda yer alan, makama yakın müdür ve danışmanların iki veya üç ek görevle yükseltilmesi son yıllarda karşılaştığımız bir diğer uygulamadır. Emekli devlet memurlarının, sırası ile genel müdür, yönetim kurulu üyesi, resmi bir makamın vekili olarak aynı anda birçok görevde bulunması akılda birçok soruların doğmasına neden oluyor.
Büyükşehir Belediyemizin şu anda tahminlerine göre yaklaşık 700 işçisi ve 240-250 kadar memuru bulunmaktadır. Her ay bu personele 800 milyar TL. civarında maaş ödenmektedir. Ücretlerin ödenmesinde yapılan farklı ödeme uygulamaları haksızlık yaratmaktadır, Ücretlerin adil ve zamanında ödenmesi en doğru yoldur.
Ayrıca, yeterli memur kadrolarının Ankara’dan alınamaması tam bir beceriksizlik örneği olarak görüyorum, iktidar partisine mensup olan bir belediye ne eder, eder bu kadroları, belediyeye kazandırır. İktidar, yetkili makamlara getireceği kadroları, belediyemize gönderip sicil takviyesi yaparak, sonra bu kadroları Ankara’ya tayin etmiyor mu? O halde bunun karşılığını belediyeye kadro olarak ödemelidir.
Bir başka uygulama da, belediyenin ihtiyacına göre değil, akraba ve yakınları isteklerine göre işe adam yerleştirme tekniğidir. Özellikle ADASU Genel Müdürlüğü teşkil edilirken, bu yönde yapılmış uygulamalar gazetelere yansımıştır. Bu kişiler yaptı klan işe uygun olsalar bile, başkanlık bu konuda kamuoyuna karşı daha hassas olmalıdır.
Şüphesiz, belediyede görevlerini fedakarca yapan müdürler ve belediye personeli vardır. Zaten ağırlık bu çalışkan insanları omuzundadır. Ancak, adam kayırma ve farklı uygulamalar şüphesiz onların da morallerini yakından etkilemektedir. Burada, belediye yönetimine düşen adil, dürüst ye kanunlara uygun bir yönetim göstermesidir. Geçmiş bu tür uygulamaların sonuçlarını, Adapazarı’nda herkes biliyor ve herhalde dersimizi almış bulunuyoruz.