Belediye ve Güç Zehirlenmesi
Güç zehirlenmesi, bir yönetim ve yönetici hastalığı olarak ortaya çıkan psikolojik bir olaydır. Daha çok idarecilik yapan siyasetçi, bürokrat ve iş adamlarında görülmektedir. Seçim, atama ve para kazanma yoluyla belirli bir güce sahip olan insanların belirli bir zaman sonra büyüklük duygusuna (Megolomani) kapılarak yanlış kararlar vermesi ile ortaya çıkar. Üstelik bu kendini beğenme duygusu o kadar ilerler ki yanlış karar verdiklerini bile bile bu yanlışlarından dönmeyi kendilerine yediremezler. Ne zaman ki bu güç ellerinden kaçar, o zaman gerçekler ortaya çıkar. Ama son pişmanlık fayda etmez.
Bu güç zehirlenmesine kapılan yöneticiler şayet dürüst bir karaktere sahiplerse, bu durumdan kısa zamanda kurtulabilirler. Ancak güç gözlerini karartmış ve yalnızca kazanma hırsları önde ise o zaman kolaylıkla yalanlara başvururlar. En kötü durum da budur. İnsan kendi söylediği yalanlara kendi bile inanır. Bu zehirlenme sürer gider.
Belediye de AGDAŞ olayında bir güç zehirlenmesi hastalığına yakalanmıştır. Şehirle ilgili hayati önemdeki kararların yalnızca kendileri tarafından verileceğine inanmışlardır. Halbuki Adapazarı halkının onaylamadığı hiç bir olay belediye tarafından onaylansa bile uzun ömürlü olmayacaktır. AGDAŞ’tan hisse satışı olayında gerekçeler belirtilirken halka ilgili şirketlerin arasında yönetim problemi olduğu ifade edilmektedir. %40 hisseye sahip iki şirket arasında bir hakimiyet kavgası varsa %11 hisseye sahip belediye, doğru bulduğu bir tarafı destekleyerek işlerin yürütülmesini ve hızlandırılmasını sağlayabilirdi. Oysa bunun yerine hissenin bir şirkete satılmasına gidilmiştir. Ve bunun sonucunda belediyenin yerel doğal gaz piyasasından çekildiği gözardı edilmiştir. Yani “Güç bende” l diyerek halka (yalanlar söylenmiştir. Bu şartlarda güç zehirlenmesi uzun süreli bir hastalık olarak devam edecek gibi görülüyor. Üstelik yangından mal kaçırır gibi hızla hisse satışı ihalesine yönelerek “Biz yaptık, oldu” mantığına ve gücün kimde olduğunun ispatına gidiliyor.
Bu konuları kendi hayatında yaşamış ve gerekli dersleri almış biri olarak söylüyorum ki, bu rüyadan uyanmanız için sakın geç kalmayın. Kendinize AKP hükümetini örnek alın. Nasıl toplumda gerilim yaratmamak için güç kendilerinde olmasına rağmen TBMM’de bazı yasa değişikliklerini geri çektilerse, siz de onu yapın.
Hatadan dönmek bir fazilettir. Belediyenin yerel doğal gaz piyasasından çekilmesi tarihi bir hatadır. Bu hatadan dönün. Doğal gaz dağıtımını yapacak şirketlere başka yollardan destek verin. Geleceğinizi ve Adapazarı’nın çıkarlarını her şartta koruyun. Bu hisse satışından elde edilecek gelir belediyemizin problemlerini çözmez. Uzun vadeli gelir imkanı varken, günlük kazanç peşinde koşmayın. Güç zehirlenmesinin, siyasetteki tek ilacı seçimleri kaybetmektir. Bu zehirlenmeyi siz önleyin. Hak sizi tekrar destekleyebilir. Yoksa Adapazarı halkı bu hastalığı tıpkı benim kaybetmemde olduğu gibi şıp diye tedavi eder. Bu hatadan dönün, Adapazarlılar’ın kahramanı olun.