Benim Bir Projem Var
İnsanların en önemli özelliği, iz düşünebilmeleridir, Düşünme bireysel olabildiği gibi, toplu olarak da yapılabilir. Ortak akıl birçok problem kolayca çözülebilir. Bütün sorun, ortak amaçlar doğrultusunda akılları ve emekleri birleştirebilmektir. Toplumun çıkarına olan hedefleri seçmek ve bu yoldaki sorunları çözmek bir ekip işidir, Biz bu ekiplere kimi zaman “Takım” kimi zaman “Tim” kimi zaman da “Kalite Çemberi” diyoruz. Bu küçük ama etkili grupların çalışmalarında uygulanan metodlara ise, kimi zaman “Beyin fırtınası”, kimi zaman “Düşünce tankı , kimi zaman “Akıl defteri” gibi isimler takıyoruz.
İşte yapmamız gereken, bu “Takım”ları oluşturabilmektir. Bir şehrin düşünce hayatı, yalnızca kültür ile geliştirilemez. Her şeyi düşünmek ve her konuda proje geliştirmek gereklidir. Özellikle bu düşünme işlemini otomatik hale getirmek ve doğal bir davranış olarak düzenlemek zorundayız. Bu bakımdan toplumun her kesiminden insanların biraraya getirilmesi mutlaka teşvik dilmelidir. Biraraya gelen insanları birbirine düşürmek, bireysel amaçlarla halkın çıkarlarını bozmak anlamında algılanmalıdır.
Şunu bilmeliyiz ki. artık slogan politikalarla sorunlarımızı çözemeyiz. Çözüm için mutlaka düşünerek, tespitler yapmalı, planlamalı, örgütlenmeli, koordine olmalıyız. Karar sürecindeki yetkililere, çözümleri projelendirerek sunmalıyız. Sorunları çözme amaçlı biraraya gelişler, hemşehrilik tabanına oturtulmalıdır. Her işe önce inanarak ve. sevilerek başlanır. Bu şehri ve insanlarını sevmek, onlara hizmet ederek bireysel tatmine ulaşmak için temel metoddur.
Hemşehrilik duygusu, modem ve birleştirici bir unsurdur. Nereden gelirse gelsin, ben bu şehirde yaşıyor ve bu şehri seviyorum. Artık ben de “Sakaryalıyım” diyen herkes hemşehrimizdir. Aksini düşünenler ise şehrimizde geçici ikamet eden “Mısafirlerimiz”dir. Ortak akıl ve emek birliği için, önce birlik duygusu gereklidir. Toplumla bütünleşemeyen, ufak azınlık grupları içinde kalan insanlar, sadece bölünmeye yararlar. Bütün sorun, bu grupları ortak hedefte, ortak çalışmada biraraya getirip, onları kaynaştırarak yeni hemşehrilerimiz yapmaktır. Kısacası kültürel farklılıklar, biraraya gelmemizi engellememeli ve bazı kötü niyetlilere fırsat vermemelidir. Ye da diğer bir ifade ile, bütün kültü farkları, çınarın kökleri olmalı ve Sakarya ruhu bu kökler üzerine yükselmelidir. Şehrimizi işsizlikten, eğitimsizlikten, yoksulluktan, kültürsüzlükten sadece gerçek hemşehrilerimizin gayretlen ve toplumsal dayanışma kurtarabilir.
İşte bu noktada, birçok proje üretebilir. Örneğin, 2nci üniversitenin kurulması, öğrenci burslarının koordinasyonu, işsizlik için yerel projeler ve meslek edindirme çalışmaları, hasarlı konutlar için çözüm projeleri, ticareti arttıracak projeler ve esnaflarımızın yeniden yapılandırılması, ailelerin ve aile kurumunun, desteklenmesi, gençlik ve spor projeleri, eğlence ve turizme yönelik projeler, sanayileşmenin hızlandırılması projeleri, ucuz sosyal konut ve arsa üretimi projeleri, şehrin merkezi sistem ısıtılması, trafik, otopark ve ulaşım projeleri, dış sermayenin yerel teşviki ye yatırım projeleri v.s gibi birçok proje üretilebilir ve kararlı ekiplerle gerçekleştirilebilir. İsterseniz bunlardan bir tanesini biraz açalım. “Şehrin merkezi sistemle ısıtılması” Bu mümkün mü? Doğalgaz ile ısınmaya göre daha ucuz olabilir mi? Bence bu mümkün. Dünyada birçok yerde uygulaması var. Örneğin İsveç’te Malmö, Stocholm v.s. gibi şehirler merkezi sistemle ısıtılıyor. Biz bu örnekleri Adapazarı’nda uygulayabiliriz. Özellikle deprem riski bulunan, ve hasarlı binaların çözülemediği şehir merkezinde uygulamak bence daha doğru olur. Bunun nedeni ise merkezdeki zemin sıvılaşması ve hasarlı binaların güvenliğinin olmamasıdır. Doğalgaz merkezde hem riskli, hem de pahalı bir sistem olabilir. Şehir merkezindeki yaklaşık 40-45 bin konutun tek tek doğalgaz kullanması için gereken kombi, regülatör v.s gibi giderlerini bir toplarsanız, maliyet çok büyük olacaktır. Oysa şehri en az 2, en çok 4 merkezden yine doğalgaz ile ısıtırsanız çok daha ucuza gelen bir maliyetle karşılaşırsınız. Üstelik bu 4 doğal gaz merkezini, aynı zamanda elektrik üreten santrale dönüştürürseniz, biliniz ki şehrin ısıtılması adeta “bedavaya” gelir. Hem milli ekonomiye katkı olur, hem de merkezde doğalgaz yerine şebekede sadece “Sıcak su” bulunur. Bu doğal olarak benim projem. Bu projeye şimdiden karşı çıkacakları görüyor gibiyim. Bu işten para Kazananlar “Olmaz” diyeceklerdir. Halbuki bu alternatif de bence düşünülmelidir. Düşünebiliyor musunuz? Adapazarı’nı “Bedava”ya ısıtmak mümkündür. Üstelik ürettiğiniz elektrikten para kazanarak. İşte bunun gibi Adapazarı çok proje üretebilir. Ancak, birlik olmalı ve birbirimize sahip çıkmalıyız.