Bunalımdaki AB ve Tarihi Türk Düşmanlığı
3 Ekim 2005 müzakere tarihi yaklaştıkça AB içinde Türkiye’ye ön şartlar koyma girişimleri ve ülkemiz için düşündükleri kötü niyetli yaklaşımlar sürüyor.Akıllarına ne gelirse bizden talep ediliyor.Hatta bu talepler içinde bize ve değerlerimize hakaret edici talepler bile var.
Örneğin;AB Parlamentosu üyesi İngiliz Andrew Duff’a göre şayet resmi dairelerden Atatürk resimleri kalkmazsa ve daha önceleri başkalarınca talep edilen okullardaki din dersleri mecburi olmaktan çıkarılmazsa,askerin yönetimdeki önemi azaltılmazsa ve sözde ermeni soykırımını tanımazsak Türkiye Avrupa Birliğine giremezmiş?Türkiye Kıbrıs Rum Yönetimini tanımazsa müzakereler başlayamazmış?Türkiye’nin Kıbrıs Deklerasyonuna karşı hazırladıkları deklerasyonda bile anlaşamayan AB görülüyor ki kesin bir bunalım içine girmiş bulunuyor.
Sormak lazım niçin bu Atatürk düşmanlığı?Türkiye’yi çağdaş medeniyet seviyesine yönelten büyük önderimize karşı duydukları bu öfkenin sebebi niye?Bu sorunun cevabı çok açık değil mi ? Çünkü M.Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk Milleti onların sömürgeci emellerine mani olmuştur.Dünyada ilk defa sömürgecilere karşı bir millet kurtuluş savaşı vererek zafere ulaşmıştır.Bu olayla bir çok milletin özgürlük savaşına örnek olmuştur.
Çünkü M.Kemal Atatürk hayatı boyunca Derne ve Tobruk’ta İtalyanlara,Çanakkale’de yedi düvele,Suriye’de İngilizlere,Doğu cephesinde Ruslara,İstiklal harbinde Yunanlılara karşı savaşmış ve onlara geçit vermemiştir.Daha da önemlisi; çağdaş,modern ve bağımsız Türkiye Cumhuriyetini kurarak çok iyi tanıdığı bu ülkelere karşı nasıl davranmamız gerektiğini bizlere göstermiştir.Gösterdiği hedef“çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine çıkmaktır.Medeniyetin yeri önemli değildir.Bugün için batıda olan medeniyet yarın doğuda ,kuzeyde veya güneyde gelişebilir.Önemli olan mensup olduğumuz milletimizin hak ve çıkarlarını her yerde ve her şart altında korumaktır.Gelişmeleri yakından takip etmek,eğitim ve kalkınmaya önem vermek çağdaş bir toplum oluşturmaktır.Milletimizin ordusu ile bütünleşmesini,bağımsızlık ve özgürlüğüne olan hassasiyetini batılı sözde dostlarımız kendileri için tehlike ve risk saymaktadırlar.
Tıpkı,Tanzimat Fermanı zamanındaki gibi bizi kandırarak sömürge yapabilmek ve zayıf düşürerek kendilerine muhtaç” hasta adam” yaratma uğraşı içindedirler.Güçlü bir Türkiye’yi AB’ye almak işlerine gelmemektedir.Görülüyor ki Avrupa ‘nın tarihi Türk düşmanlığı hastalığı geçmemiştir.Her fırsatta tarihte yaptıkları hataları tekrarlamaktadırlar.Türkiye’nin önümüzdeki yıllardaki önemini gören bir kısım ileri görüşlü Avrupalı ikazlarını sürdürse de klasik Türk düşmanlığı halen devam etmektedir.Türkiye asla alternatifsiz değildir.Türkiye asla şantajlara boyun eğmez.
Ne Avrupa Birliği için Atatürk’den,ne kutsal dinimiz İslam’dan,ne milletimizin göz bebeği bağımsızlığımızın teminatı Ordumuzdan ,ne de milli davamız ve onurumuz Kıbrıs’tan vaz geçeriz.Türkiye globalleşen dünyada mevcut durumu ile asla açıkta kalmaz.Geopolitiğimiz açıkta kalmayı zaten kaldırmaz.Gerekirse yeni bir dünya kurar ve orada yerimizi alırız.Bütün bu gelişmelere bakıp ta her gün moralimizi ve milli onurumuzu rencide eden yeni taleplerin sona ereceğini zannetmeyelim.Bu talepler hep tekrarlanacaktır.
Yeter ki başımızda Damat Ferit Paşa hükümeti gibi yabancı uşağı bir yönetim olmasın.Bütün bunlara milletçe dayanırız.Gelecekte Avrupa Birliği olmayabilir.Ama biz Yüce Allah’ın izni ve Milletimizin iradesi ile ezelden ebede hep burada olacağız.”Üstte ulu gök çökmedikçe, altta yağız yer yarılmadıkça Türk Milleti senin ilini ve töreni kim bozabilir?” Orhun Kitabeleri