Çanakkale Devam Ediyor
15 Mart 1915, Çanakkale Savaşları’nın yıldönümüdür. Bu savaş; Her yıl hem bizler hem de savaşa taraf olan diğer milletler tarafından çeşitli tören ve etkinliklerle anılıyor. Her ne kadar konu son yıllarda, bir turizm ve para kazanma olayı olarak birileri tarafından sulandırılsa da önemi ve yarattığı sonuçlar itibarı ile değerini her gün daha çok arttırıyor. Oysa Çanakkale Zaferi’nin sayısal sonuçlarından daha önemli olan tarafı, ruhsal ve toplumsal değişimin odak noktasını oluşturmasıdır.
Çanakkale Savaşı sonuçları, dünyada çok ilginç gelişmelere neden olmuştur. Çarlık Rusya’sı batıdan gerekli yardımı alamadığı için zayıf düşmüştür. Bunun sonucunda ise “17 Ekim 1917 Kızıl Devrimi” meydana gelmiştir. Bu olay yaklaşık 80 yıl dünyayı etkileyen bir komünist sistemin doğmasını beraberinde getirmiştir. Ayrıca, daha önce kendilerine Osmanlı’dan Filistin topraklarına iskan izni isteyen ve istekleri ret edilen Yahudiler; Çanakkale Savaşları’nda verdikleri 50-60 dolayındaki kayıplarına karşılık, İngilizlerden bu konuda söz almışlardır. Yani İsrail projesinin başlangıcını yine bu savaşlar oluşturmuştur.
Ama asıl değişim Türk Milleti’nin üzerinde görülmüştür. İlk defa anayurt topraklarını savunmak zorunda bırakılan milletimiz, bu zaferle moral bulmuştur. Sürekli gerilim içindeki Osmanlı Devleti’nin makus talihli bu noktada değişmeye başlamıştır. Kendisinden sonra doğacak yeni bir genç devleti kuracak kadrolar, bu savaşta ortaya çıkmaya ve millete güven vermeye başlamıştır. İstiklal Savaşı’nın bütün önemli komutanları, bu savaşta görev almışlardır. Ama en önemli kazanç manevi alanda olmuştur.
Türk Milleti o günün en modem teknolojisine zekası, askerlik yeteneği ve imanı ile karşı çıkmıştır. Bu karşı çıkış; Aynı zamanda vatanın her yanından içinde bulundukları şartlara aldırmadan orduya katılan yüz binlerce kahramanın vatan sevgisini ve iman gücünü bizlere gösteriyor. Bize diz çöktürmek, bizi köle yapmak isteyen bu haçlı düşüncesi hala görevine devam ediyor. Cephelere sel gibi akan Türk Gençliği’ni, artık vatanı savunmaz hale düşürmeye çalışıyorlar. Onları sapık düşüncelerin esiri, uyuşturucu müptelası, sadece kendini ve çıkarlarını düşünen bireyler olarak yetişmesi için ne gerekli ise onları teşvik ediyorlar. Üstelik bu yaptıklarını da çağdaşlık olarak sunuyorlar.
Şimdi yine yedi düvelle karşı karşıya bulunuyoruz. Artık savaş cephelerde yapılmıyor. Savaş laboratuarlarda, bilgisayarlarda, bilimde, düşünce ve felsefede, kültürde, sporda ve en önemlisi ekonomide sürüyor. Artık bu dünyada zayıflara kölelikten başka bir şey sunulmuyor. O halde bize yapılacak tek bir şey kalıyor. Uyanık olmak ve çok çalışmak. En önemlisi de Türk Milleti’ni ve Türk Vatanını canından aziz bilip, gerektiğinde her şeyini bu yola feda edebilmek. İşte geçmişte atalarımızın yaptığı buydu… Onlar bizim için canlarını verdiler. Biz de her sahada bu savaşa katılalım ve atalarımıza layık olalım.
Çanakkale bir değişim ruhunun adıdır. Millet olmanın, bağımsız yaşamanın, Kuvva-i Milliye’nin doğuş yeridir Çanakkale bitmedi. Bütün sıcaklığı ile devam ediyor. Sadece şartlar ve nesiller değişti. Oysa; Millet aynı, vatan aynı, ordu aynı, sadece hainlerin sayısı arttı. Onlar da Yüce Allah’ın özenerek yaratığı milletimizin kaderine hakim olamazlar. Çanakkale Zaferi’ni bize armağan eden atalarımıza sonsuz şükranlarımı sunuyor ve aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyorum.