Hastane İzlenimleri

Yeni görevimle ilgili istenen evraklar arasında bulunan “Sağlık Heyet Raporu” alabilmek için 27.9.2005 tarihinde Devlet Hastanemize gittim. Hastanedeki muayene sıraları için kurulan  teknik donanım çok iyi çalışıyordu. Oldukça yoğun bir hasta kalabalığı mevcuttu. Öncelikle sağlık heyet raporları için  müracaat  odasına gittim. Karşılaştığım manzara ilginçti. Halkımızın her kesimini temsil eden vatandaşlarımızın bilgi talepleri yada sorularına görevli kişiler saygısızca ve azarlayarak cevap veriyorlardı. Belki vatandaşlarımız hatalı hareket etmiş, muamele sırasını karıştırmış ya da işlemleri anlamamış olabilirler. Yaşlı başlı kadınlarımızın yüzlerine evrakları atacak kadar işten bezginlik ve stres dolu bir atmosferin yaşanmasını izledim. Bana da  işlerin yoğunluğundan olsa gerek eksik bilgiler verildi.Daha sonra beni tanıyanların yardımları ile işlemleri bitirebildim. Aralarında şüphesiz iyi niyetli ve çalışkan görevlilerin bulunduğunu da belirtmek isterim. Ama asıl gördüğüm; iş yoğunluğunun çalışanların ruh sağlıklarını bozduğu gerçeğidir.

Bence vatandaşla yüz yüze temas eden kamu çalışanlarının zaman zaman uygun metotlarla dinlendirilmesi ve onlara stresle mücadele, iletişim, davranış denetimi konularında eğitim verilmesi şarttır. Kendimizi onların yerine koyarsak belki bizlerde aynı hataları yapabiliriz. Ancak alınacak en önemli tedbir; halkla yakın ilişkide bulunacak personelin psikoteknik testlerden geçirilerek seçilmesidir. Bu işlere en uygun kişilik tiplerinden olan Popüler Optimist yani pazarlamacı ve sosyal kişilik tipleri bu noktalarda görev almalıdır. Bu yorum; her kuruluş  için geçerlidir. Bankalar, vergi daireleri, tüm resmi ve özel kuruluşlar bu görevler için bu tür kişilik tiplerini bulmalıdırlar.

Ama asıl kafama takılan heyet raporu için ödediğim 106 YTL paranın çok fazla olduğudur. Geçen ay İstanbul Bakırköy Araştırma Hastanesinden oğlum için aldığımız heyet raporuna bu paranın yarısını ödemiştik.Devletin bu hizmetinin karşılığı bence her yerde aynı olmalıdır.

Özel hastanelerin çok daha ucuza bu raporu verdiğini biliyorum. Bu da önemli değil ancak bütün doktor imzaları tamam olduğu halde bana 3 (Üç) gün sonraya raporu almam için gün verildi. Bir dostum ise Yenikent Devlet Hastanesinde bir haftadır ilgili doktorun imzasını beklediğini bana söyledi. Bende onun yalancısıyım. Ona da görevli memurlar öyle söylemiş.

Ayrıca; Toyotasa Hastanesinin geceleri yol geçen hanına döndüğü yolunda şikayetler alıyorum. Üst katlara çıkışların kontrol edilmediğinden şikayetçiler. Görülüyor ki yetkililerin tüm uğraşlarına rağmen ister hasta, ister sağlık personeli olalım pek çok konuda düzeltilecek çok şeyler var. Özellikle  sağlık sektörünün sorunlarını çözmek için bence radikal adımlar atılmalı. Yöneticilerimiz en sık denetimlerini sağlık kuruluşlarında ve ilgili noktalarda yapmalılar. Avrupa Birliği standartlarını sağlık alanında yakalamak zorundayız.

Sağlık işlerinin en zor tarafı; gelişmenin hem hastalar, hem de sağlık personelinin birlikte çözeceği bir sürece bağlı olduğu gerçeğidir. Siz en iyi düzenlemeleri, en çağdaş uygulamaları yapsanız bile  başarılı olmak için tarafların bu amaca inanması ve işbirliği yapması şarttır.

Sağlık sistemimizin yavaş yavaş değişmekte olduğunu ve kalıcı tedbirlerin alındığını elbette görmekteyiz. Torpile alışmış bir kitleyi normal ilişkilere alıştırmak hiçte kolay değildir.

Bence farklı muamele isteğinin ortadan kaldırılması için teknolojinin bütün imkanlarından ve davranış bilimlerinden istifade etmeyi bilmeliyiz.Dürüst ve adil bir işlem sırası takip etmeliyiz.Herkesi aksi davranışlarında bıkmadan uyarmalıyız. Uyarılarımızı yardım ederken kibarca yapmalıyız. Haksız taleplere gülerek “hayır” demeyi başarabilmeliyiz. Niçin hayır dediğimizi bıkmadan anlatmalı ve onları haklı olduğumuza ikna edebilmeliyiz.